Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İnşaat Sektöründeki Sorunlar Çözüm Bekliyor

​​​​​​​ Koronavirüs döneminde dünya genelinde üretimin düşmesine, artan ihracat ve kur farkı da eklenince inşaat malzemelerindeki fiyat artışları adeta dudak uçuklattı. Demirden, çimentoya nerdeyse tüm malzemelerde yüzde 100 zam eklenince inşaat maliyetlerine paralel konut fiyatları da yükseldi.

​​​​​​​ Koronavirüs döneminde dünya

2020 yılı mayıs ayında tarihinde 6,90 dolaylarında olan dolar kuru, 8.30 dolayında işlem görüyor. Dolar kurundaki yüzde 20 artışa karşın ortalama yüzde yüze varan artışların yaşanmasının en önemli sebebinin pandemi nedeniyle üretimin düşmesi olarak gösteriliyor.

Geçtiğimiz 2020 yılının mayıs ayında ton fiyatı ortalama 3 bin 100 TL olan demir fiyatı yüzde 142 artışla bu yılın mayıs ayında 7 bin 500 TL’ye dayandı. Yine geçtiğimiz yıl mayıs ayında 10,5 TL olan çimento fiyatı yüzde 82 artarak 20 TL’ye, 140 TL olan MDF fiyatı yüzde 93 artışla 270 TL’ye, 960 TL olan PVC hammaddesi yüzde 105 artışla 1.970 TL’ye, 55 TL olan elektrik kablosu yüzde 135 artışla 129 TL’ye, 18 TL olan alüminyum fiyatı da yüzde 122 artışla 40 TL’ye yükseldi.

MÜDAHALE ŞART!

MİMDER Başkanı Mehmet Bülbüloğlu, 250 sektörü harekete geçiren ve istihdamın en yüksek olduğu dinamik sektör olan inşaat müteahhitliğinin son dönemlerdeki fahiş fiyatlar nedeniyle sıkıntılar yaşadığını söyledi. Tedarik zincirinde yaşanan fiyat artışlarına müdahale edilmesi gerektiğini kaydeden Bülbüloğlu,” Ülkemizde çimento üretimi, tüketiminin 4-5 katı olmasına rağmen tedarik noktasında Malatya başta olmak üzere diğer birçok ilimizde gecikmeler yaşanmakta, beton santrallerine çimento alım noktasında kota koyulmaktadır. Demir üretiminde ise ülke genelinde üretim kullanımdan katbekat fazla. Buna rağmen fiyatlardaki sert tırmanış devam ediyor. İnşaat sektöründe yaşanan bu garabetin bir an önce sona ermesi gerekiyor. Belirttiğim gibi inşaat sektörü tüm sektörleri tetikleyen ana sektörlerden biridir. Bu nedenle yapı maliyetlerinde yaşanan yüksek artışlar haliyle konut fiyatlarına yansıyacak ve iç piyasada büyük bir krize neden olacaktır.” ifadelerine yer verdi.

İHRACATA KOTA GETİRİLMELİ

İnşaat sektörünün içinde bulunduğu durumun farkında olduklarını ve malzeme tedarikine çözüm için ihracata kota getirilmesi gerektiğini ifade eden Başkan Bülbüloğlu,” İnşaat sektöründeki bu sancı tüm sektörleri yakından ilgilendiriyor. Yaşanan fiyat artışlarının yanında tedarikte de sorunlar yaşandığını biliyoruz. Bu noktada en kritik adım ihracata kota getirilmesidir. Malzemelerde yaşanan fiyat artışı ve temin probleminin önüne geçilmesi için, bu malzemelerin ihracatına sınırlama getirilerek dengeli bir piyasa oluşturulması gerekir.” sözlerini kullandı.

SEKTÖR DESTEK DEĞİL ÇÖZÜM BEKLİYOR

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ile MÜSİAD Malatya Şubesi tarafından yayınlanan ortak açıklamada ise, “Salgınla mücadele kapsamında Hükümetimiz tarafından alınan ekonomik tedbirler kapsamında birçok sektöre çeşitli teşvikler verilmesine rağmen inşaat sektörüne, doğrudan bir teşvik verilmemiştir. İnşaat sektörünün istediği teşvik değil, sektörün önündeki engellerin kaldırılmasıdır. Böylece, 250’ye yakın alt sektörü dinamo eden inşaat sektörü, tedarikçi ve üretici alt sektörlerle birlikte varlığını güçlü bir şekilde sürdürecektir. Demir-çelik ürünlerinde ve diğer temel inşaat malzemelerinde yaşanan fiyat artışları; dövizde yaşanan kur artışı, enflasyon ve faiz parametrelerini kapsayan ekonomik değerlendirmelerle izah edilememektedir. Kaldı ki, tek sorun fiyat artışları olmayıp, bazı inşaat malzemelerinde ciddi tedarik sorunları da yaşanmaktadır. 24 Ocak 2020 tarihinde yaşanan depremden sonra hasar gören binaların dönüşümü ile alakalı yapılan kentsel dönüşüm çalışmaları da bu zamlardan olumsuz etkilenmektedir. Tespit edilen riskli yapıların kentsel dönüşüm planlamaları demir, çimento ve betonda yaşanan fiyat artışlarıyla zora girmektedir. Kentsel dönüşüm ülkemiz için hayati önem taşımaktadır. Bu sebeple; demir, çimento ve betonda acil fiyat düzenlemesine gidilmeli ve üretimi arttırarak iç pazarın ihtiyacı makul fiyatlarla karşılanmalıdır. İçinde bulunduğumuz salgın sürecinde devletimizin ve milletimizin adeta bir seferberlik ruhu içerisinde mücadele ettiğini biliyor ve görüyoruz. Hükümetten ve Sayın Cumhurbaşkanımızdan talebimiz; 250’ye yakın alt sektörü tetikleyen, milyonlarca kişiye aş ve iş veren, ekonomiye milyarlarca lira katma değer yaratan, kentsel dönüşüm programının ana aktörleri ve ülke ekonomimizin stratejik sektörünü temsil eden sektör temsilcilerinin dinlenilmesi, sorunlarına ve taleplerine ivedi çözüm bulunmasıdır.” sözlerine yer verildi.

Ebubekir Atilla