Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

15 Temmuz Şehitleri dualarla anıldı

15 Temmuz’da FETÖ/PDY terör örgütünün darbe girişiminde hayatlarını kaybeden şehitlerimiz için Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde ‘Şehitlerimize Dua’ programı düzenlendi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, şehitlerimizin aileleri, gazilerimiz ve binlerce vatandaşın katıldığı programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz gecesi, Çanakkale’de ve […]

15 Temmuz’da FETÖ/PDY terör

15 Temmuz’da FETÖ/PDY terör örgütünün darbe girişiminde hayatlarını kaybeden şehitlerimiz için Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde ‘Şehitlerimize Dua’ programı düzenlendi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, şehitlerimizin aileleri, gazilerimiz ve binlerce vatandaşın katıldığı programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz gecesi, Çanakkale’de ve İstiklal Harbi’nde sergilediğimiz birlik ve beraberliğin günümüzdeki tezahürüdür” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin, İstiklal Marşında olduğu gibi gövdesini siper ederek hayasızca akını durdurduğunu belirterek, Türkiye’nin bu oyunu bozduğunu, bundan sonra da dünyanın tüm mazlumlarının üzerinde oynanan oyunları bozacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şehitler için düzenlenen anma gecesinde şunları söyledi;

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan…

“Bu ülkede şehitler tepesi hiçbir zaman boş kalmadı, kalmayacak …”

15 Temmuz gecesi 170’i sivil, 62’si polis ve 5’i de asker olmak üzere 237 şehit verdik. Bugün yaralı sayımız 2 bin 191. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına, milletimize başsağlığı diliyorum.

İslam’da şehitlik Peygamberlikten sonra en yüksek makamdır. Arif Nihat Asya’nın şiirinde dediği gibi, ‘Şehitler tepesi boş değil, biri var bekliyor. Ve bir göğüs, nefes almak için, rüzgar bekliyor. Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye, yattığı toprak belli, tuttuğu bayrak belli, kim demiş meçhul asker diye? Destanını yapmış, kasideye kanmış. Bir el ki; ahretten uzanmış, edeple gelip birer birer öpsün diye faniler. Öpelim temizse dudaklarımız, fakat basmasın toprağa temiz değilse ayaklarımız. Söyledi söyleyenler demin, gel süngülü yiğit alkışlasınlar, şimdi sen söyle, söz senin. Şehitler tepesi boş değil, toprağını kahramanlar bekliyor. Ve bir bayrak dalgalanmak için; rüzgar bekliyor.’ Bu ülkede şehitler tepesi hiçbir zaman boş kalmadı, kalmayacak. Bizim şehitlerimizin yattıkları toprak belli, tuttukları bayrak belli, yüreklerindeki iman belli, dillerindeki kelime-i şehadet, kelime-i tevhid belli. Peki onları şehit edenlerin neyi belli? Sadece ihanetleri. Şehitlerimizin hiçbiri bizim için meçhul değil, bilakis onların her biri milletimizin malumudur ve ebediyen malumu olarak kalacaktır.

“Türkiye, gerektiğinde tüm farklılıklarının üzerine çıkarak, hürriyetini ve geleceğini sahiplenme iradesine sahip olduğunu dost, düşman, herkese gösterdi…”

15 Temmuz gecesi ülkenin her köşesinde, sokaklarda, her siyasi anlayıştan, meşrepten ve dünya görüşünden insanlar oldu. O geceden beri Türkiye, gerektiğinde tüm farklılıklarının üzerine çıkarak, hürriyetini ve geleceğini sahiplenme iradesine sahip olduğunu dost, düşman, herkese gösterdi. Türkiye hakkında yapılan olumsuz hesapların tamamı 15 Temmuz’da geçerliliğini yitirdi.

Sandılar ki PKK’sından DAİŞ’ine kadar dünyanın en eli kanlı, en vahşi terör örgütlerini üzerine salarsak bu ülkeyi sindirebiliriz. Sandılar ki FETÖ mensubu üniformalı teröristleri, uçakları, tankları toplarıyla sokağa çıkarttığımızda bu milleti teslim alabilir. Rabbim ne diyor? ‘Onlar tuzak kurdular, Allah da tuzak kurdu. Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır’. Bu böyle bilinmelidir.

“Türkiye, vücudunu saran bu kanserden temizlenecek…”

81 vilayeti ve 79 milyon vatandaşıyla tüm Türkiye bir ve beraber olarak 40 yıllık hazırlığı, 40 yıllık birikimi ve 40 yıllık sinsi hesabı 20 saate kalmadan yerle yeksan ettik. FETÖ’nün mazisi 40 yıldır. 40 yıldır, bunlar işte bugüne ulaşmak için çalıştılar. Şimdi hesap tersine döndü. Ama iş bitti mi? Hayır bitmedi. Yapacağımız daha çok şey var. Hep söylüyorum. Bunlar kanser virüsü gibi. Vücudu metastaz yaptı. Şimdi bu virüs kazınıyor. Bunun tamamen kazınarak temizlenmesi, vücudun bundan arınması lazım. Bazıları diyor. 10 bin, 20 bin kişi attınız. 10 binlerce kim varsa temizleyeceğiz. ‘Neden?’ Ne demek neden? Çünkü bunlar bu ülkede kalacak olursa ne yapacakları ortada. Benim pırıl pırıl, tertemiz insanıma, o verdiğimiz vergilerle aldığımız uçaklarla bomba yağdıranların bu ülkenin kurumlarında kalması mümkün değil. Bunları temizlememiz lazım.

“Milletimiz söz konusu vatan olduğunda diğer her şeyi teferruat haline getiren bir şuuru ortaya koydu…”

Bu ihanet çetesinin mensubu olmayan, iradesini Pensilvanya’daki çete başına teslim etmeyen hiç kimse bu ülkede hayatını sürdürme, geleceğini inşa etme imkanına sahip olamayacaktı. Milletimiz işte bu büyük tehlikeyi, bu tehdidi gördüğü için AK Partilisi, CHP’lisi ve MHP’lisi ve diğer partilere gönül veren insanlarıyla darbe girişimine karşı çıktı, devletinin ve yöneticilerinin yanında yer aldı. Bu uyanış, günlük siyasi çekişmelerin, polemiklerin rekabetin ötesinde ve üzerinde bir birlikteliği, dayanışmayı, bütünleşmeyi beraberinde getirdi. Hamdolsun milletimiz söz konusu vatan olduğunda diğer her şeyi teferruat haline getiren bir şuuru ortaya koydu. Bu manzaranın, Cumhurbaşkanı olarak şahsıma, Sayın Başbakana ve siyasi partilerimizin liderlerine verdiği mesajın gayet iyi farkındayız.

“15 Temmuz gecesi, Çanakkale’de ve İstiklal Harbi’nde sergilediğimiz birlik ve beraberliğin günümüzdeki tezahürüdür…”

15 Temmuz darbesini destekleyen tek bir siyasi partinin, siyasi parti genel başkanının ve vatandaş grubunun olmaması geleceğimize güvenle bakmamız konusunda bize ümit veriyor. Benim gözümde 15 Temmuz gecesi, Çanakkale’de ve İstiklal Harbi’nde sergilediğimiz birlik ve beraberliğin günümüzdeki tezahürüdür. Bu manzarayı görüp hala ülkesinden, milletinden, 2023 hedeflerinden, geleceğinden şüphe duyan varsa ben de onun aklından ve izanından endişe ederim.

“Bugün Türkiye’nin yolu 15 Temmuz sabahı olduğundan daha aydınlık, daha açıktır, daha berraktır…”

Bugün Türkiye’nin yolu 15 Temmuz sabahı olduğundan daha aydınlık, daha açıktır, daha berraktır. Çünkü özellikle son 3 yılda ardı ardına yaşadığımız pek çok olayın şifresi 15 Temmuz’da en vasat zihinlerin bile anlayabileceği şekilde çözülmüş, eskilerin deyimiyle takke düşmüş kel görünmüştür. Geldiğimiz noktada ‘eskiden şunu dedik, bunu söyledik’ demenin anlamı ve gereği yoktur. Bundan sonra önümüze bakma zamanıdır. 15 Temmuz’u devlet ve millet olarak bir milat haline dönüştüremezsek yazıklar olsun bize. Zira asıl bu imkanı doğru değerlendiremezsek millet bizim yakamıza yapışma hakkına sahip olur diye düşünüyorum. Onun için siyasetçiler başta olmak üzere, toplumun tüm kesimlerinin, ülkemizin önündeki bu gerçeğe, bu hassas duruma uygun şekilde davranacaklarına inanıyorum.

“Ülkemizde oynanmak istenen oyunu bir kez daha bozduk. Bundan sonra inşallah Suriye’de, Irak’ta, Libya’da, Ortadoğu’da, Kuzey Afrika’da oynanan oyunları bozacağız…”

Milletin 15 Temmuz gecesi sergilediği birliğe, beraberliğe, dayanışmaya, kardeşliğe uygun şekilde hedeflerimizi sürekli büyüterek, adımlarımızı sıklaştırarak yola devam edeceğiz. Sadece Fetullahçı Terör Örgütüyle değil diğer terör örgütleriyle ve onların arkalarındaki güçlerle olan mücadelemizi daha güçlü, daha etkin şekilde sürdüreceğiz. Ülkemizde oynanmak istenen oyunu bir kez daha bozduk. Bundan sonra inşallah Suriye’de oynanan oyunu da bozacağız, Irak’ta oynanan oyunu da bozacağız, Libya’da oynanan oyunu da bozacağız. Ortadoğu’da, Kuzey Afrika’da, dünyanın her yerinde, mazlumların ve mağdurların acısı, gözyaşı, kaybetmesi pahasına oynanan oyunları bozacağız. Kardeşlerim, bunların hiçbiri ülkemizde yaşananlardan bağımsız değildir. Hepsi aynı senaryonun farklı sahnelerinden ibarettir.

“Bu milletin arkasında mazlumların duası var…”

15 Temmuz gecesi sadece Ankara’da, İstanbul’da değil dünyanın farklı bölgelerinde, pek çok şehirde yüz milyonlarca insanın kalbi Türkiye için attı. Elleri bizim için semaya kalkıyordu. Aman ya Rabb o ne güzellik. Bu millet, dünyada farklı yere oturdu. Her yerden size selamlar var, dualar var. Bu insanlar, Türkiye’deki mücadelenin 79 milyonla birlikte kendi istiklal ve istikbal mücadeleleri olduğunu biliyordu. Ülkemize husumet besleyenler, teröristlerini üzerimize salanlar, kendilerini dev aynasında görebilirler ama bu milletin arkasında çok daha büyük bir güç, çok daha büyük bir destek var. O da mazlumların duasıdır.

“İstiklal Marşında olduğu gibi, gövdenizi siper ettiniz ve hayasızca akın durdu…”

‘Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış, şaşarım. Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar. Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma. Nasıl böyle bir imanı boğar, Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar. Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın. Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk’ın, Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın’, Siper ettiniz ve hayasızca akın durdu. İşte bunu yazdınız. Aynen İstiklal Marşı’nda olduğu gibi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İsmail Kahraman…

“Biz şehitlerimizi verdik ama ülkemiz bundan sonra inşallah darbeye uğramayacak …”

Çok üzüntü verici bir gece yaşadık, bir olayın içinden geçtik. 7 yaşında bir çocuk annesine şunu soruyor televizyona bakarken; ‘Anne asker mi Türk, polis mi Türk?’ İkisi birbiriyle vuruşuyor. ‘Hangisi bunların Türk?’ Ey bunu söyletenler, bunun söylenmesine vesile olanlar, sizlere lanet olsun. Tarih bu yanlışlarını, bu hainliklerini affetmeyecek ama bu necip millet ileriye gitmeye yine devam edecek. Biz iki dünyaya inanırız; bir fani alem, bir de baki alem. Mezardakiler bir ceset, ruhlar dışarıda. Bütün şehitlerimiz burada, ruhları burada. Onlar ecelleri geldi, öldüler ama çok büyük bir rütbe sahibi oldular, şehit oldular. Biz şehitlerimizi verdik ama ülkemiz bundan sonra inşallah darbeye uğramayacak. Zira, öyle silahı eline alan ‘Ben darbe yaptım’ diyemeyecek. Zira karşısında halk var, halk ‘dur’ diyecek ve bunu dedi. Ne istiyorsunuz Türkiye’den? Ne zaman zıplayacak olsak, önümüzü kesmek istiyorlar. Buna mani olunacak inşallah bütün milletçe. Millet bir araya geldi, tek yumruk oldu ve diktayı, darbeyi yendi. Bütün emek verenlerden Allah razı olsun.

“Allah milletimizi, devletimizi böyle badirelerden korusun…”

Asker elbisesi giyip silahlı kuvvetlerimizi lekelemek isteyenler, bunlar asker elbisesi giyen teröristlerdir. Bizim silahlı kuvvetlerimiz bir peygamber ocağıdır ve ona leke gelmemesi lazımdır, gelmeyecektir. Düşmanları yanlış göstermek, yanlış düşmanlar ortaya koymak, böyle algılar meydana getirmek bir oyundur ama milletimiz, devletimiz bu oyuna gelmeyecektir. Bu elim olayın, bu birkaç hainin tezgahladığı olayın suçluları elbette ki cezalandırılacaktır. Bir daha böyle günleri milletimiz yaşamasın, Allah milletimizi, devletimizi böyle badirelerden korusun, kurtarsın.

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, şehitlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa dileğinde bulunurken, konuşmasını Necip Fazıl Kısakürek’in şu dizeleriyle tamamladı:

“Kırılır da bir gün bütün dişliler, döner şanlı şanlı çarkımız bizim. Gökten bir el yaşlı gözleri siler, şenlenir evimiz barkımız bizim. Yokuşlar kaybolur çıkarız düze, kavuşuruz sonu gelmez gündüze. Sapan taşlarının yanında füze, başka alemlerle farkımız bizim. Kurtulur dil, tarih, ahlak ve iman, görürler nasılmış neymiş kahraman. Yer ve gök su vermem dediği zaman, her tarlayı sular arkımız bizim. Gideriz, nur yolu izde gideriz. Taş bağırda, sular dizde gideriz. Kalır dudaklarda şarkımız bizim”

Başbakan Binali Yıldırım…

15 Temmuz şehitlerini bir kez daha rahmetle anıyorum. Gazilere de darbe girişimi karşısında gösterdikleri kahramanlıktan dolayı şükranlarımı sunuyorum. 15 Temmuz akşamına kadar, o kahramanlar sizin çocuklarınızdı, şimdi artık tüm o şehitler bizim, Türk milletinin çocuklarıdır. Böyle kahramanlar yetiştirdiğiniz için şehitlerimizin anne, baba ve yakınlarının ellerinden öpüyorum. Şehitlerimizin değerli eşleri, böyle yiğitlere yol arkadaşı olduğunuz için her birinizi yürekten tebrik ediyorum. Şehitlerimizin sevgili evlatları, nefes alıp verdiğiniz müddetçe gurur duyacağınız bir babaya, bir anaya sahip olduğunuz için alınlarınızdan öpüyorum.

“Eğer bugün bağımsız, özgür, demokratik bir Türkiye’de yaşıyorsak önce Mevlam, sonra da şehitlerimizin sayesindedir…”

Eğer bugün, rahat nefes alıp veriyorsak, eğer bugün huzurunuzda rahatça konuşabiliyorsak, eğer bugün bağımsız, özgür, demokratik bir Türkiye’de yaşıyorsak bu hiç kuşkusuz önce Mevlam, sonra da şehitlerimizin sayesindedir. Şehitlerimizin akan tek damla kanı bile boşa gitmemiştir, gitmeyecektir. Hepiniz müsterih olun. Şehitlerimizin kanını yerde bırakmayacağız, onlara kurşun atan, bomba atan, insanlıktan nasibini almayanların yanına bunu bırakmayacağız. Aziz şehitlerimizin, isimlerini de asla ve asla unutmayacağız, unutturmayacağız.

“Gazilerimiz, o kurşun yaralarını, o tank yaralarını, o protezleri asla gizlemeyin onlar sizin şeref madalyanızdır…”

Gazilerimiz, o kurşun yaralarını, o tank yaralarını, o protezleri asla gizlemeyin onlar sizin şeref madalyanızdır, onlar sizin gururunuzdur, sizler de bu milletin gururusunuz. Gazilerimiz ve yakınları bu millete emanettir. Cumhurbaşkanımızın önderliğinde, Hükümetimizin ve aziz milletimizin kararlı ve dik duruşuyla, alçak darbe girişimi püskürtülmüştür. Hakk’ın ve halkın gücü, tankın gücünü yenmiştir. Anayasa, yasalar, hukuk şüphesiz işleyecektir. Hayat normale dönmüştür ancak demokrasi nöbeti aynen devam etmektedir. Yüksek Askeri Şura çalışmalarını tamamladık. Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki asker kılığına girmiş FETÖ unsurlarını temizledik. Kürt ile Türk’ün arasına giren teröristler, Sünni ile Alevi’nin arasına giren tahrikçiler tek tek temizlenecek. Ülkeyi kutuplaştıran, gerginleştiren, kamplaştırmaya çalışanlar da tek tek ayıklanacak.

“Dostla düşmanı ayırt edeceğimiz günlerden geçiyoruz…”

Bu devlet, bu millet her zaman destan yazmıştır, her zaman tarih yazmıştır, tarih yazmaya, dünyayı, Türkiye’yi, geleceği şekillendirmeye devam edeceğiz. Dostla düşmanı ayırt edeceğimiz günlerden geçiyoruz. Mısır’a, Suriye’ye yaptıklarını Türkiye’ye de yapmak isteyenlere geçit vermedik, vermeyeceğiz. Darbecilere arka çıkanlar, darbecilere göz kırpanlar, darbeciler kadar alçaktır. Haine hoşgörü gösteren haindir. 79 milyon olarak barış, kardeşlik, dayanışma ve özgürlük içinde geleceğe emin adımlarla ilerleyeceğiz. Bu yolda hiçbir engel tanımayacağız. Dostluğumuz değerli, öfkemiz şiddetlidir. Bize dost eli uzatanların, elini sıkarız ama bize maşa uzatanların maşasını da o maşayı tutanın da elini kırarız.

Diyanet İşleri Başkanı Görmez’den şehitlerimiz için dua…

Şehitleri Anma Programında 15 Temmuz’da hayatını kaybeden şehitlerimiz için dua eden Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, “Ya İlahî, 15 Temmuz gecesi ülkemizin birlik ve bütünlüğüne, milletimizin hürriyet, irade ve bekasına yönelik ihaneti püskürtmek için hiç tereddüt etmeden tankların önüne yatan, silahlara meydan okuyan, bedenlerini bu vatan için siper eden, canlarını din ü devlet, mülk ü millet, istiklal ve istikbalimiz için feda eden ve şehadet mertebesine ulaşan aziz şehitlerimizin her birini sonsuz rahmetine gark eyle. Cennetinle ve cemalinle müşerref eyle Ya Rabbi. Şehitlerimizi, Bedir şehitleriyle, Uhud şehitleriyle, Çanakkale şehitleriyle birlikte haşreyle Allahım” niyazında bulundu.

“Kendi milletinin üstüne acımadan bomba atanları, ellerinde bayrak, dillerinden tekbir ve salavat olan kardeşlerimize kurşun yağdıranları Kahhar ism-i şerifin hürmetine kahr u perişan eyle Allahım” duasında bulunan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, tüm yurtta vatandaşların el açıp iştirak ettikleri duasında şu niyazlarda bulundu;

“Allahım, 15 Temmuz gecesi canlarını din ü devlet, mülk ü millet, istiklal ve istikbalimiz için feda eden aziz şehitlerimizi sonsuz rahmetine gark eyle…”

Ey bizleri ve bütün mevcudatı yoktan var eden, varlığından, rahmetinden haberdar eden Yüce Rabbimiz! Huzur-i ilahinde ellerimizi açtık, sana iltica ediyoruz, can-u gönülden yalvarıyoruz, bizleri huzurundan boş çevirme Allahım! Ey bizleri 15 Temmuz gecesinde milletçe büyük bir felaketten, büyük bir badireden kurtaran Yüce Rabbimiz! Sana sonsuz hamd u senalar ediyoruz. Hamdimizi, şükrümüzü dergah-ı uluhiyyetinde kabul eyle Allahım! Ya İlahî! 15 Temmuz gecesi ülkemizin birlik ve bütünlüğüne, milletimizin hürriyet, irade ve bekasına yönelik ihaneti püskürtmek için hiç tereddüt etmeden tankların önüne yatan, silahlara meydan okuyan, bedenlerini bu vatan için siper eden, canlarını din ü devlet, mülk ü millet, istiklal ve istikbalimiz için feda eden ve şehadet mertebesine ulaşan aziz şehitlerimizin her birini sonsuz rahmetine gark eyle! Cennetinle ve cemalinle müşerref eyle Ya Rabbi! Şehitlerimizi, Bedir şehitleriyle, Uhud şehitleriyle, Çanakkale şehitleriyle birlikte haşreyle Allahım! Kabirlerini pür nur, makamlarını âlî eyle Allahım! Her birine rahmet ve minnet borçlu olduğumuz mübarek şehitlerimizin anne, baba, eş, evlat ve yakınlarına sabr-ı cemil ihsan eyle Ya Rabbi!

“O gece aldıkları yaraları vücutlarında bir şeref madalyası gibi taşıyan bütün gazilerimize, yaralı kardeşlerimize acilen şifalar lütfeyle Allahım…”

O gece aldıkları yaraları vücutlarında bir şeref madalyası gibi taşıyan bütün gazilerimize, yaralı kardeşlerimizin her birine acilen şifalar lütfeyle Allahım! Onlara bu zulmü reva görenleri, kendi milletinin üstüne acımadan bomba atanları, ellerinde bayrak, dillerinden tekbir ve salavat olan kardeşlerimize kurşun yağdıranları Kahhar ism-i şerifin hürmetine kahr u perişan eyle Allahım!

“Çanakkale ruhuyla yekvücut olan, göğsünü siper ederek bu hain kalkışmaya dur diyen bu necip millete asla zeval verme Allahım…”

İlahi! Ecdadından aldığı kudsi mirasa, vatanına ve istiklaline sahip çıkan, hukukuna kastetmek, izzet ve onuruna halel getirmek, şeref ve haysiyetini ayaklar altına almak üzere planlanan bu saldırı karşısında Çanakkale ruhuyla yekvücut olan, göğsünü siper ederek bu hain kalkışmaya dur diyen bu necip millete asla zeval verme Allahım! Geçmişten bugüne vatanını, bayrağını, dinini, istiklalini en muazzez varlığı bilen, 15 Temmuz gecesi ortaya koyduğu onurlu duruşuyla nesiller boyu şükran ve minnetle yâd edilecek olan aziz milletimizi mahzun etme Allahım!

“Bu ihanet kalkışmasına karşı duran, milletinin yanında yer alan silahlı kuvvetlerimizi ve güvenlik güçlerimizi her türlü kötülükten, şer, fitne ve fesattan muhafaza eyle…”

Zalime karşı mazlumun yanında yer alan, gariplere, kimsesizlere, biçarelere kimse olan, ırk, dil, din ayrımı gözetmeksizin kendisine sığınanlara bağrını açan, fakire, düşküne, yetime kol kanat geren bu millete hep rahmetinle muamele eyle Allahım! Bu ihanet kalkışmasına karşı duran, milletinin yanında yer alan silahlı kuvvetlerimizi ve güvenlik güçlerimizi her türlü kötülükten, şer, fitne ve fesattan muhafaza eyle!

“Allahım, Suret-i Haktan görünerek din görüntüsü altında bu milletin arasına fitne, fesat tohumları ekenleri kahr u perişan eyle…”

Allahım, izzetimizi, şerefimizi, onurumuzu, harimi ismetimizi çiğnetme! Mabetlerimizin göğsüne namahrem eli değdirtme, ezanlarımızı susturtma, şanlı bayrağımızı indirtme Allahım. Dinimizin, milletimizin bekasını sarsacak her türlü dâhili ve harici fitne ve fesatlardan milletimizi memleketimizi halas eyle Allahım. Her türlü fitne ve fesada, hile ve tuzağa karşı bizlere feraset ve basiret ihsan eyle! Allahım! Suret-i Haktan görünerek din görüntüsü altında bu milletin arasına fitne, fesat tohumları ekenleri kahr u perişan eyle! Bizi dinle, imanla, Kur’an’la, Peygamberle, Allah ile aldatanlardan ve aldananlardan eyleme Allahım! Bu aziz millete karşı hile, oyun ve tuzak kuranların tuzaklarını kendi başlarına çevir ya Rabbi!

“Ya ilahi, 15 Temmuz gecesi hainlere karşı milletçe yekvücut olduğumuz gibi bundan sonra da bu birlik ve beraberliğimizi daim eyle…”

Ya ilahi! 15 Temmuz gecesi hainlere, zalimlere, ihanet şebekelerine karşı milletçe yekvücut olduğumuz gibi bundan sonra da bu birlik ve beraberliğimizi, huzur ve kardeşliğimizi daim eyle. Bölünüp, parçalanmaktan, dağılıp, bozulmaktan bizleri muhafaza eyle. Yaşadığımız bu meşum hadiseden ders alarak milletçe birbirimize kenetlenmemizi lütfeyle Allahım! Birbirimizin varlığını kendi varlığımız, hukukunu kendi hukukumuz sayabilmeyi bahşeyle Allahım! Fitne ve fesada, hile ve tuzağa karşı feraset ve basiretle davranmamızı ihsan eyle Allahım!  Şehitlerimizin uğruna canlarını verdikleri davalarına sahip çıkacak imanlı, ihlaslı, vatanını ve milletini seven nesiller yetiştirmeyi bizlere nasip eyle Ya Rabbi!

Zalimlerin zulmüne rağmen bizi adaletten ve merhametten ayırma Allahım!

Kötülerin kötülüklerine rağmen bizi iyilikten ayırma Allahım!

Allahım! Sana inandık, sana güvendik, sana tevekkül ettik. Bizleri sensiz, sahipsiz, inayetsiz bırakma Ya Rabbi!

Programda şehitlerimizin aziz ruhları için Kuran’ı Kerim tilavetinde bulunuldu.